17 Mart 2016 Perşembe

Hayat

Hayat ne hızlı geçti son senelerde. 

Sabah erkenden uyanmam gerekirken birden blogum aklıma geldi, senelerdir yazmadığım blogum.

Kaybettim artık kendimi.

25 Ağustos 2013 Pazar

Bir Diğer Hayalkırıklığı


Ne beklemiştim, ne bulmuştum.

Benden büyüktü, ama onunla sohbet etmek hoştu, farklıydı : Tıpkı sevişmek gibiydi.

Kendimce hayal kurdum, yine yanıldım.

Yine üzülen ben oldum.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Lunapark

Şu an saat sabahın 1'i, aklıma ihmal ettiğim şeyler geliyor birer birer. Malum gece takip eder bizi, bırakmaz. Eskileri hatırlatır, yenileri yoklar. Sen kafanı sallarsın geçsin gitsin, hatırlamayayım diye, o ise daha beter hücum eder beynine, kanla beraber. Bu aralar değiştim ben de biliyorum. Hayatta ne yapacağıma karar verememem, hiçbir şeye vakit bulamamam, insanlardan soğumam...

Sanki dönüp durduğum labirentteyim, lunaparkın içindeki bir oyun bu. Giriyorsun, yüzleşmen gerekenler var, müzik sesleri duyuyorsun, dönüp duruyorsun. Lakin bir yere varamıyorsun, olduğun yerde duruyorsun. Karanlıklar içinde tek tük ışıklar... Sense yolunu bulmaya çalışıyorsun.

Derin bir ışıkla beraber dışarı çıkıyorsun. Bu sefer havalı tüfeklere geçiyorsun. Dönüp duran oyuncak ördeklerin arasında sen de varsın. Sana da nişan alıyorlar, kaçıp kurtulmaya çalışıyorsun. Ama oyuncakların döngüsünü bozamıyorsun, önündekinden önce ilerleyemiyorsun, hep onu takip etmek zorundasın. Tek yapabildiğin: Vurulmamak için dua etmek. Gerilimin doruklarında hareketsizsin, vücudun kasılmaya başlıyor, seninse elinden gelen hiçbir şey yok.

Sonra bir palyaço olduğunu fark ediyorsun. Her gün çocukları eğlendirmeye çalışıyorsun, yüzünle çeşit çeşit boya. Saatlerce müzikle dönüp duruyorsun ayağındaki o kocaman ayakkabılarla,ya da pabuçlarla, ayakların ağrıyor, sızlıyor. Eve varmaya dört gözle bekliyorsun. Evine gidiyorsun, bu sefer de şeytanların seni rahat bırakmıyor, gene yalnız değilsin. Sana neden yalnız olduğunu soruyorlar, cevap veremiyorsun. Tek başına o koca karavanda ne yaptığını nasıl yaşadığını... Susmalarını bekliyorsun, çünkü verecek cevabın yok. Sonra kendi kendine sormaya başlıyorsun bu soruları ya da hala konuşuyorlar, kestiremiyorsun. Yatağına yattığında hala beyninde yankılanıyorlar. Uykuya dalarken seninleler, susmuyorlar, rüyalarında bile konuşuyorlar. 

Sabah oluyor sonrasında. Ve bir diğer kabusa uyanıyorsun.

23 Şubat 2013 Cumartesi

Boşluk


Bu aralar dolan boşluk yeniden oluştu.

Bir şey tasarla ilk kendi içimi analiz ederdim, ilk kendi içimi tasarlardım.

Ama bunu hiçbir zaman beceremezdim.

6 Şubat 2013 Çarşamba

Geceden


Gece uyutmaz bazen beni.

Hele yüzleşmem gereken şeyler varsa.

Bazı yazılarıma, bazı karalarıma ilham olur.

Bazı benzetmelerime...

Duygusallaştırır beni, boğar, içine çeker, bırakmaz.




1 Şubat 2013 Cuma

Fotoğraf Kareleri


Her ne kadar unuttum desem de unutamadım seni.

Gittiğin yerlere bakıyorum durmadan.

Bir de fotoğraflarına.

11 Aralık 2012 Salı

Gitmek


Aniden girdin hayatıma. 

Öyle hızlıydı ki ikimiz de şaşkına döndük.

Şimdi de öyle hızlı çıkıyorsun ki hayatımdan, daha da şaşkınım. 

Ve daha gölgeli...